Ahmet Kösoğlu: “Aikido bir müsabaka değildir. Her iki taraf da kazanan taraftır. Kazanılan ise karşımızdakinin kalbidir…”
Japon filmlerini seyrediyorum son günlerde. Narayama Türküsü, Milarépa, Kanzeon… İnsanlık değerleri üst seviyeye ulaşmış, karakter sahibi, egosundan sıyrılmış, bilgiyi kendine rehber edinmiş kişiler o kadar az ki artık! Japon filmlerinde bulunabiliyor sadece… Adalet, onur, vefa, merhamet, dürüstlük, ahlak, nezaket, hoşgörü gibi insanı “insan” yapan değerlerin yerini kurnazlık, şiddet, yüzeysellik, bencillik, kabalık ve acımasızlığın almaya başladığı hallerimizden rahatsızım ben de… Düşünüyor, düşünüyor, düşünüyorum.
Aikido bir müsabaka, karşılaşma değildir. Aikido bir çalışmadır. Her iki taraf da kazanan taraftır. Kazanmak için rakip ve düşman gerekir. Aikido’da rakip ya da düşman yoktur… Kazanılan şeyin ne olduğu önemlidir. Yenmeye, ezmeye çalışmak yerine, daha iyi yapma, aklı ve bedeni daha iyi kullanma isteği vardır. Kazandığımız karşımızdakinin kalbidir. Çalışmaya başlarken ve bitirirken tarafların birbirlerine verdiği selamın bir anlamı da “Bedenimi sana teslim ediyorum onu kullan ama bana sağlam teslim et”tir. Çünkü teknik tam olarak uygulandığında siz bildiğiniz düşme, kaçma gibi hareketlerle kendinizi koruyamazsınız, eğer karşınızdaki dikkat etmezse ve de isterse sizi rahatlıkla sakatlar. Başka önemli diğer anlamı ise “Varlığınla beni yükselttiğin için sana minnet duyuyorum”. Bir aikido çalışmasında iki taraf da kazanmış ve beraber hayat yolunda biraz daha ilerlemişlerdir.
Her şeyin kazanmak, yenmek, alt etmek olduğu günümüz dünyasında “Aikido mantığı” işe yarar mı?
“Savaş sanatı” diyorsunuz ama?
Judo ile Jujutsu arasındaki fark nedir?
Judo olimpiyat sporu aynı zamanda….
Sizin hocanız kim?
Solda Katsuhiko Arai Sensei (Kösoğlu’nun hocası), ortada NishiokaTsuneo Sensei (Kösoğlu’nun hocasının hocası), sağda Ahmet Kösoğlu Sensei |
Shibumi Dojo’da hangi dersler var?
Judo, Aikido, Jujutsu, Kenjutsu, Jojutsu
Karate Japon savaş sanatı değil mi?
Evet o da Japon savaş sanatıdır.
Niye programınızda yok?
Hemen 150 metre ilerimde Hakkı Koşar’ın Karate Salonu var. Ondan daha iyi hoca bulamadım.
Moda işte böyle bir semt… (Gülüşmeler)
***Sensei Ahmet Kösoğlu ile Zen’den Ben’den sohbetlerimiz devam edecek…
http://www.shibumidojo.com/hakkinda/sensei |
Ahmet Kösoğlu 1956’da Rize’de doğdu. 1966 senesinde Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi’nde Judo ile spora başladı. Milli formayı yüz defadan fazla giyerek Judo Milli Takımı’nın değişmez elemanı oldu. 1974 Köln judoda 1. Dan aldı, 1984 Bursa judoda 3. Dan aldı, 1989 IJF (Uluslararası Judo Federasyonu) tarafından 5. Dan almaya layık görüldü.
Aikido’nun kurucusu O’Sensei Morihei Ueshiba ile en çok beraber kalan hoca kabul edilen Morihiro Saito Sensei ve oğlu Hitohiro Saito Sensei ile Japonya’da çalışma imkanı yakalamış ender aikidoculardandır. Aikido’nun kılıç, Jo vb. tekniklerinden çıktığını idrak etmiş, bu idrak ile arayış içine girip Jo ve Ken tekniklerini öğrenmek için Japonya’ya giderek, Avustralya’da yaşayan hocasını Türkiye’de ağırlayarak silahlı savaşma sanatları Kenjutsu, Jujutsu, Tanjojutsu, Tantojutsu ve silahsız savaşma sanatı Taijutsu çalışıp Aikido tekniklerinin çıkış sebepleri ve tekniklerin orijinal hallerini öğrenmiştir. Shinto Muso Ryu Jo Jutsu (Siyah Kuşak 3. Dan)