Biorezonans nedir? Op. Dr. Hasan İlkehan: “Biorezonans geleceğin tıbbı olarak adlandırılabilir…”
Hücrelerin, dokuların, organların, hepsinin kendi özgün frekansları olduğunu ve birarada kişinin genel frekans spektrumunu oluşturduğunu da kolaylıkla akıl edebiliriz…
Hasta insanda bu frekanslar sağlıklı insandaki gibi değilmiş.. Alerjen, virüs, toksin, bakteri, amalgam, mantar gibi hasta edicilerin de kendilerine has frekansları olduğundan vücudumuza girdiklerinde metabolizmamızın titreşim ahengini bozuyorlarmış. Bu da hastalıklara neden oluyormuş tabii..
Hastalıklara neden olan bu yabancı frekansları vücudumuzdan atabilen bir yöntem Biorezonans… Özel bir cihazı var, haftada bir gün bağlanıyorsunuz ve hastalığınıza, alerjinize göre farklı programlar uygulanıyor. Negatif etki yapan frekanslar bu cihaz sayesinde saptanabiliyor ve temizlenerek manyetik bir minder aracılığıyla tekrar bünyeye iade edilebiliyor. Hücrelerin bilgi alışverişi eski düzenli haline kavuşuyor ve sağlığımıza tekrar kavuşuyoruz..
Biorezonans terapisinin mucidi Alman doktor Franz Morell. Elektronik mühendisi olan damadı Erich Rasche ile birlikte elektromanyetik titreşim enformasyonları ile bazı hastalıkları tedavi eden, ilaç bilgilerini kişiye uzaktan, kablosuz aktarabilen bir cihaz geliştirmişler. 1977’de geliştirdikleri ilk biorezonans cihazı ile birçok hastalığın şaşırtıcı şekilde iyileşmesini sağlamışlar. Daha sonra bu cihazı daha da geliştirip fonksiyonlarını optimize etmişler ve biorezonans terapilerinin hizmetine sunmuşlar.
Biorezonans’ın Türkiye’deki öncüsü Dr.Sümer Zeynep Karabey, İzmir’de Bicom Biorezonans Tedavi Merkezi’ni kurmuş, Türkiye’de konuyla ilgilenen doktorlar burada eğitim alıyorlar. Biorezonans, ülkemiz hekimlerince 2006 yılından sonra uygulanmaya başlamış.
Op. Dr. Hasan İlkehan Göztepe’deki muayenehanesinde Dr. Sinan Akkurt ile birlikte biorezonans terapileri ile astımı, alerjileri, romatizmal hastalıkları, dikkat eksikliğini, kronik yorgunlukları biorezonans ile tedavi ediyor.
Hastalarının çoğu, doğal yaşamı, doğal beslenmeyi seçen, ilaç kullanmayı sevmeyen ya da ilaçlardan fayda sağlayamamış insanlar… Önemli bir kesim ise kronik hastalıkları ve allerjileri için başvuruyorlar Biorezonans’a… Son dönemde kanserli hastalar da gelmeye başlamış.
Biorezonans konusuna ilginiz ne zaman, nasıl başladı?
Çocuklarda çok sık rastladığımız alerji, karın ağrısı konularında çalışırken biorezonansın alerji tedavisinde etkili olduğunu gördüm. 2008’den itibaren de buna yoğunlaştım. Dünyada başarısını kanıtlamış biorezonans uygulamalarını araştırdım. Yurt içinde ve yurt dışında eğitimlere katıldım. Konferanslar, seminerler izledim. Vaka ve bilgi paylaşımlarında bulundum.
Süreç içinde Biorezonans tedavilerini önce kendimde, sonra ailemde ve yakın çevremde uygulamaya başladım. Olumlu sonuçlar aldıkça Biorezonans tedavi uygulamalarımı artırdım.
Dr.Hasan İlkehan, Biorezonans tedavilerini.önce en yakınlarına uygulamaya başlamış |
2012’den itibaren cerrahlığı bırakıp tamamen biorezonans terapilerine yöneldim. Hastalarıma son dört yıldır uyguladığım biorezonans terapilerinin olumlu neticelerini artırmak için bu alanda her gün yeni bir bilgi ve tecrübeyi uygulamaya koymaya çalışıyorum.
Cerrahlığı neden bıraktınız?
Hiçbir yan etkisi bulunmayan biorezonansı önce kendimde, sonra en yakınlarımda uyguladığımda aldığım olumlu sonuçlar beni bu alana yöneltti. Biorezonans uygulamalarını insanlık yararına sunmayı misyon edindim kendime. Klasik tıbbın çözemediği sorunları Biorezonans terapileriyle çözüp insanları mutlu ettiğimde ben de tarifsiz bir mutluluk duyuyorum.
Biorezonans terapilerine başlamadan önce hastalarımıza testler uyguluyoruz. Bütünsel yaklaşım önemli burada. Vücudunun tüm organ sistemlerini detaylı bir şekilde test ediyoruz. Özel bir kan testi ile 12.400 çeşit etken araştırıyoruz. Bu şekilde saptanan patolojiler belirli bir plan çerçevesinde tedaviye alınıyor.
Biorezonansı en sık hangi alanlarda kullanıyorsunuz?
Biorezonans geleneksel yöntemlerle saptanamayan gizli alerjileri ortaya çıkardımcı oluyor. Alerji tedavisinde çok başarılı sonuçlar alıyoruz. Gizli alerjinin saptanıp tedavi edilmesiyle diğer tüm alerjiler hafifliyor ya da tamamen ortadan kalkıyor.
Kronik birçok hastalığın temelinde gizli bir alerjinin bulunduğunu söyleyebilirim. Buğday, inek sütü, koyun yünü, maya mantarı gibi… Ortadan kaldırıldığında hastalık da tedavi edilmiş oluyor.
Biorezonansı kullandığımız alanların başında alerjiler geliyor. Ağrılı eklem ve omurga problemlerinde, spor yaralanmalarında, huzursuz bacak sendromu ve migrende, sebebi anlaşılamayan ağrılarda biorezonans terapisi mutlu eden sonuçlar alıyor.
Biorezonans tedavilerinin yaş sınırı yoktur. Çocuklardaki etkisinin daha güçlü olduğunu söyleyebilirim.
Biorezonans mucize gibi bir şey o zaman… Menopoz rahatsızlıklarını da ortadan kaldırabiliyor musunuz?