Ülkemizde yerel tohum satışının yasak olduğunu biliyorsunuz değil mi?

5 30.291



Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından denetlenen ve sertifikalandırılan, ıslah edilmiş tohumlara “sertifikalı tohum” diyoruz. Üretim açısından olabilecek en verimli haldeki, olgunlaşma ve hasat zamanları aynı olan, tedarikçiler tarafından çimlenme garantisi verilen endüstriyel tohumlardır. 

Yüksek verim ve “kazanç” vaat eden bu sertifikalı tohumlar aynı zamanda “hibrit tohum” olarak da bilinmektedir. Hibrit tohumlar aynı bitkinin farklı türlerinin kendi aralarında insan eliyle tozlanarak, melezlenmesi sonucu üretilmektedirler. Sertifikalı tohumların dezavantajı bir daha aynı ürünü alabilmek için kullanılamıyor olmasındadır. Yani hibrit tohum kullanan bir çiftçi, aldığı ürünlerinden tohum alabiliyor olsa da bunları ektiğinde ilk seferdeki aynı ürüne ulaşamaz. İlk seferdeki aynı ürünü üretebilmek için her sene yeniden aynı hibrit tohumu satın almak zorunda kalmaktadır.


Ülkemizde 2018 itibariyle sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilere destek yok!

Ülkemizde 2006 yılında kabul edilen Tohumculuk Kanunu ile kayıt altına alınmamış yerel tohumların satışı “yasaklanmıştır”. Yalnızca çiftçiler aralarında tohum takası yapabilirler. 

Gübrede %23 indirim sunan ve çiftçinin kullandığı mazotun yarısının devlet tarafından ödenmesini sağlayan “Milli Tarım Projesi”, belirlenen 19 tarımsal ürünün yetiştirildiği spesifik havzalarda üretim yapanlara destek veriyor. Bu destekleri alabilmenin şartlarından biri de “sertifikalı tohum” kullanma zorunluluğudur.. Buna göre, tohumluk üretiminde, sertifikasız tohum kullananlar vaat edilen desteklere hak kazanamaz.

 

Bu konu epeydir kafamı meşgul ediyor. Datça’ya yerleştiğim yılın ertesi yerel tohum konusunda çalışan insanlarla tanışmaya başladım.Tohum ayıklama ve torbalama, envanter oluşturma çalışmalarına katıldım.

Datça Yerel Tohum Derneği Başkanı Zeki Karacan ile biraraya gelip bu söyleşiyi yapmak da boynumun borcuydu..

Yerel tohum ile yerli tohum aynı anlama mı geliyor?
Farklı tanımlardır. Yerli tohum sadece bir bölgeye özeldir. Orada yetişmiş, endemik yapıyla, doğal bitki örtüsüyle örtüşmüş, başka bir yerden gelmemiştir. Bir köye ya da ilçeye, bir ile ya da ülkeye aittir. 

Yerel tohum ise evrensellik taşıyabilir. Örneğin klasik patates, domates gibi. Dünyanın bir ucundan ülkemize getirilmiş ekilmiş, buraya uyum sağlamış, yıllar içinde yerelleşmiştir.

Yerel tohumun önemi nedir?
Yerel tohum, yerelleşmiş, o bölgeye uyum sağlamış tohumdur. Ekim alanının hava, su, toprak yapısına uyum sağlamıştır. O bölgenin zararlılarına karşı koruma duvarı örmüştür. Bu nedenle dayanıklı ve dirençlidir. Kimyasallarla koruma yerine doğal ilaçlarla savunma ile ürün zayiatı asgaridir.

İlaç kullanmaya gerek bırakmadığı için endemik yapının ve doğal bitki örtüsünün korunmasında etkendir. Arılar, dost böcekler bitki döllenmesini rahatça sağlar. Döllenme için hormon, ilaç kullanmaya gerek bırakmaz. Herşey bir yana, ülkenin bağımsızlığı, tarımın, tohumun kurtarılması için, ilaç devlerine bağımlı olmamak için bile yeterli bir nedenimiz var bizim. Tohumun özgür olmadığı bir ülkede tarım, tarımın özgür olmadığı bir ülke bağımsız ve özgür olamaz…

Datçalılar yerel tohum çalışmalarına ilgi gösteriyor mu?
Tüketicilerin ilgisi daha yoğun. Datça, dışarıdan gelip yerleşmiş kültürlü ve eğitimli insanların yaşadığı bir ilçe. Sağlıklı ve doğal beslenmek için çaba harcıyorlar, çalışmalarımıza destek sağlamaya çalışıyorlar. Yeterli mi? Elbette hayır! Üreticiler cephesine bakacak olursak biraz daha kaygılı bir destek var. Daha çok “izle ve gör!” şeklindeler. Yavaş yavaş daha iyi dialoglar kurmaya başlamış olsak da, daha gidecek çok yol var.


Datça Yerel Tohum Derneği’nin amaçları nelerdir?
Amacımız zehirsiz toprakta zehirsiz üretim yapmak. Bunu yaparken yerel tohum kullanmak. İthal GDO ve hibrit tohumlara karşıyız. Çocuklarımızın, geleceğimizin kanser olmasını istemiyoruz. Son yıllarda artan kanser hastalıkları, alerjiler ve sindirim sistemi rahatsızlıklarının en büyük nedeni olan sağlıksız beslenmeyi ortadan kaldırmak istiyoruz. Ülkemizin tarımının kalkınmasına katkı sağlamak istiyoruz. Tohumların özgür dolaşımından yanayız.

Ne zamandır çalışıyorsunuz?
Ben kendi adıma üretici olduğum için hep bu işin içindeyim. Adanalı bir üreticiyim. Datça’da da Adana’da da bu işi sürdürüyorum. Tohumculuk Yasası çıktığı andan itibaren tohumlarımıza sahip çıkmak adına örgütlenmeye başladık. Yani bu yasa bizim doğum tarihimiz oldu. Türkiye’nin her yerinde yerel tohum savaşçıları çıkmaya başladı. STK’lar çoğaldı.

Biz de dernekleşme çalışmalarına başladık. İzmir’de, Muğla’da, birçok yerde dernekler kurmaya başladık. Ben Datça’da yerleşik olduğum için Datça’da acil dernekleşilmesi gerektiğine inandım. Maalesef herkesin bildiğinin aksine Datça Türkiye’nin en çok kimyasal ilaç ve hormon kullanılan ilçelerinden biri. Bunu bile bile kayıtsız kalamazdım. Bu girişimi başlattım. Aktif olarak 5 yıldır bireysel olarak çabalıyorum. Uzun çalışma ve çabalardan sonra ancak 2017 başında bağımsız bir dernek kurabildik. Bana güvenen arkadaşlarla Mart’tan itibaren yürümeye başlamış ama çok kısa zamana çok şey sığdırabilmiş bir dernek olduk.

Datça Yerel Tohum Derneği Başkanı Zeki Karacan



Dışarıya bağımlı olmak istemiyoruz. İthal tohum yerine kendi tohumlarımızı üretmeyi, çoğaltmayı hedefliyoruz. Tohumu iyileştireceğiz kandırmacasıyla çıkarılıp tohumlarımızı yok eden Tohumculuk Yasası’nın kaldırılmasını istiyoruz. Fabrika ayarlarımıza geri dönüp gerçek çiftçiler olmak istiyoruz. Tohum eken, üreten, tohum çıkaran her işini kendi yapan üreticilerimiz olsun istiyoruz. Bir sebzeye, bir meyveye onlarca kimyasal ilaç kullanmayalım, hormonu hayatımızdan çıkaralım istiyoruz. 

Üreticiler ve kol kanat geren dernekler olarak. “Ne istiyoruz?” kitabını yazacak kadar sıkıntılarımız var. Toparlarsak; tüzüğümüzdeki amacımız ve hedeflerimiz bölümünde de yazdığı gibi, endemik yapımızı, doğamızı, hayvan ve bitki örtümüzü korumak, tohum kaynaklarımız ve tarımımızın dışarıya bağımlılığını ortadan kaldırmak, zehirsiz toprakta zehirsiz üretim yapmak, bunu yarımadamızda ve ülkemizde yaygınlaştırmak, bunun gerektirdiği tüm olanakları kullanmanın yolunu açmak istiyoruz.

 
Yerel çiftçiler dağıttığınız tohumları kullanmaya başladı mı? Neden?
Datçalı üreticilerimiz bize hak vermelerine rağmen kendilerine ve topraklarına güvenmiyorlar. Yıllardır yapılan uluslararası ilaç firmalarının ve yasaların da desteğiyle tohum çıkarma, tohum üretme, kendi tohumunu ekme inançları sarsılmış durumda. Yıllarca toprağı zehirli hormonlu ilaçlarla yoğurmuşlar. 

 



Topraktan çok verim alacağız çok kazanacağız diye hırs ve rekabetle yüklenmişler. Öyle bir hale gelmiş ki maalesef artık hibrit tohum bile Datça’da ekilmiyor. Hazır fide dikiliyor. Üreticilerimizin birçoğu üzülerek söylüyorum ki tüccar gibi davranıyor. Antalya’dan hazır fide siparişi veriyor. İşçi tutup ektiriyor, işçi tutup hormon ve zehir veriyor, işçi tutup ürün toplatıp satıyor. Parasını sayıp cebine koyuyor. Bir sezon sonra tekrarı geliyor..
Bu sorunları aşıp ikna etmeye çalışıyoruz. Birkaç üreticiyle anlaşıp start verdik. Önümüzdeki yıl ekeceğiz birlikte. Henüz bir yaz ürün ektik ve tohum çıkarabildik.

Derneğinizin kaç üyesi var? 
Şimdilik 60 kişiyiz. Datça gibi küçük bir ilçede sayımız fena sayılmaz.


Bugüne kadar nasıl çalışmalar gerçekleştirdiniz?

STK olarak çalışmaya start verdiğimiz 2017 Mart – Kasım arasındaki 9 aylık zaman içerisine bir çok şey sığdırdık:
– Her yıl yenileyeceğimiz DATÇA YEREL TOHUM TAKAS ŞENLİGİ’ni düzenledik.
– Okullarda tohum, fide ekimi etkinliğiyle çocuklarda farkındalık yaratmaya çalıştık.
– Milli Eğitim okullarında “tohum, fide, doğa sevgisi” temalı resim yarışması düzenledik.
– Datça Belediyesi ile ortak çalışma protokolu yapıp yedi dönümlük arazide tohum yetiştirmeye başladık.
– İlgilenenlere ve dernek üyelerimize tarlada pratik, Kültür Merkezi’nde DYT’a tahsis edilen ofiste teorik eğitim verdik.
– Ürün ekme, toplama, tohum çıkarma çalışmaları yaptık. Doğal ilaçlar hazırlayıp stokladık.
– Datça’da kurulan çarşamba ve cumartesi semt pazarlarında üretici ve tüketiciyle iletişime geçebilmek için sabit standlar kurduk.
– Üreticiye yönelik bilgilendirici yayınlar hazırlayıp dağıttık.
– Tüketiciye yönelik yayınlar hazırlayıp dağıttık.
– Aydınlatıcı bröşürler hazırlayıp çeşitli festival ve şölenler sırasında halka dağıttık.
– MUÇEP çalışmalarına destek verdik.

Datça Yerel Tohum Derneği üyeleri ve gönüllüleri bir tohum ayıklama etkinliği sonrasında..
Şu anda tohum deponuzda hangi tohumlar var?
Tohum üretme, ayıklama, torbalama çalışmaları sonrasında 46 tür ve çeşitte yerel tohum elde ettik. Depomuz henüz yok. Dernek üyeleri gönüllü olarak envanterini çıkarttıkları tohumları saklamaya başladılar. “Tohum Bankası” oluşturma hedefimiz var.



Topladığınız tohumlar sadece Datça’nın sebzelerine mi ait? Mazileri kaç mevsim  geriye gidiyor?Datça, Muğla, Seferihisar, Adana’dan ve ülkenin her yerinden dostlarımızın getirdiği tohumları çoğaltmaya, ekerek denemelerini yapmaya, envanterimize eklemeye çalışıyoruz.

Nasıl zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

En büyük sorunumuz maddi yetersizliğimiz. Finansörümüz yok. Bağışlarla bizbize yetmeye çalışıyoruz.

5 Yorumlar
  1. Ayse diyor

    Lütfen insanların bu konuda daha bilinçli olması için uyarın
    William Engdahl ait Ölüm tohumarı kitabını (Oktay sinanoglunun ön soz yazdığı) kitabı insanlar okusun.
    Bu sadece biizm ülkemize değil tüm dünyaya ugulanan bir oyun devletlerin üzerinde
    Türkçesini bulamadım https://www.youtube.com/watch?v=69bLgOgbZVk

  2. Bilge diyor

    Yıllardır süren tarımda yerli tohumun yasaklanması o kadar üzücü bir olay ki akıl almaz bir uygulama ,yerli tohum kullanana hapis cezası getirildi
    İthal edilen tohumlardan elde edilen sebzelerin tohumlarının kısır olduğu sonradan anlaşılmıştı
    Örneğin 1 kg domates tohumu almak için 80 kilo domates satmak gerektiğini duymuştum
    Şu anda yukarıda okuduğum derneğin kuruluşu ve yaptığı çalışmalar inanılmaz mutluluk verdi moralim yükseldi
    Hem kendimiz hem gelecek nesillerimizin sağlığı için çok sevindirici bir haber
    Kutluyorum yolunuz açık olsun

  3. Goksen gerger diyor

    Merhaba ben yerli tohum ile ürün üretmek istiyorum ama kimsesen tohum temin edemiyorum bu konuda ne yapabilirim

    1. Ayşe Gülay Hakyemez diyor

      Bölgenizdeki yerel tohum bekçilerini bulmaya gayret edin…

  4. Mustafa Avdancı diyor

    Sizi ve sizin gibi Ülkemiz için, ülke tarımımız için çalışanları, emek verenleri kutluyorum. Ayşe Gülay hn, bu nasıl bir zihniyettir, bu nasıl bir düşüncedir, bu ülkenin bir ferdi olarak bu ülkenin tarımına, insanlarına nasıl hainlik edersiniz. Ne kadar çok hainimiz varmış. Çok yazık.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.