Ülkemize altın madalyalar kazandıran bitki ressamı Işık Güner dünyada sadece iki kişiye verilmiş olan Mary Mendum ödülünün de sahibi.
Ataşehir’deki Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi benim sık sık gidip soluklandığım bir yer. Kameriyesi, nilüfer havuzları, çiçek seraları arasında dolaşmak, yerlere dökülmüş yaprak kurularını toplamak, öylece oturup yeşili seyretmek çok hoşuma gider. Burada açılan “bitki ressamlığı” kurslarına da katılmıştım iki yıl önce. Suluboya ile çiçek resimleri yapmak ideal bir meditasyon şekli bana göre… Bitki ressamı hocamız Işık Güner’di. Onunla yaptığımız söyleşiyi büyük bir keyifle aktarıyorum sizlere. Ülkemize bu alanda altın madalyalar kazandırmış bir yetenek Işık Güner. Aslında bir çevre mühendisi. Ama bitki ressamlığı ve eğitmenliği daha ağır basmış. Bilim ve sanatı çok iyi harmanlamış.
Bitkilerin resimlerini yapmaya ne zaman, nasıl başladınız?
Bitkiye ve resme olan ilgim çocukluğumda başladı. Karadenizliyim. Botanikçi bir babanın kızı olarak sürekli bitkilerle ve doğa ile alakalı olmuşumdur. Resim ise benim hep bir parçam oldu. Bitki ressamlığı mesleğinden haberdar oluşum ise çok uzak değil. 2002-2005 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde, ANG Vakfı’nın düzenlediği bitki resim kurslarına katılmıştım. Eğitmenliğini Christabel King’in yaptığı bu kurslarda bu işin temelini almaya başladım. Daha sonra önüme çıkan fırsatları değerlendirerek bu işle ilgilenen kişilerle tanışmaya başladım ve kendimi bu yönde geliştirmeye çalıştım. Marmara Üniversitesi’nde Çevre Mühendisliği eğitimi almış olmama rağmen, 2006’da mezun olduktan sonra bitki resimlerinin çekiciliğinden kendimi alamadım ve tam zamanlı ressam olarak çalışmaya başladım.
Nasıl bir meslek bu? Bitkileri fotoğraflamak varken neden bu kadar zahmetli ve pahalı bir iş tercih ediliyor?
Bitki ressamlığı, bilimsel değerleri göz önünde bulundurarak, bitkileri birebir ve karakteristik özelliklerini ortaya koyarak resmetmektir. Bitki resimleri, bitkinin açık ve anlaşılır bir şekilde kayıt altına alınmasını sağlamaktadır. Ayrıca bitkilerin taksonomik açıdan önemli karakteristik özelliklerini vurgulayarak resmedilmesi, bitkileri tanımlamada, botanikçiler ya da ilgililer için son derece önemli bilgiler sağlamaktadır. Estetik açıdan ilgi uyandıran bu resimler, bitkinin çiçek, meyve gibi çeşitli kısımlarının mikroskop altında büyütülerek kesit çalışmalarının yapılmasıyla botanikçilere önemli teknik bilgiler sunmaktadır. Görsel anlatım, kompleks kavramları algılamamız için en iyi yoldur. Bu sayede bitkiyi daha iyi öğrenebiliyoruz, görerek daha iyi anlayabiliyoruz. Bitki bilimi konusunda uzman olmayan kişilerin ilgisini bu yöne toplamak için de çok faydalı bir yol. Bu sayede bilgi, daha ilgi çekici bir yolla insanlara ulaşmış oluyor. Tabii bir bitkinin resmini yapmakla fotoğrafını çekmek arasında büyük fark vardır. Fotoğrafla sağlanamayacak ayrıntı, resimle birebir ve doğru olarak anlatılabilir ve bu bitki teşhisi açısından da çok önemlidir. Resim ile, bitkinin gerekli bütün detaylarını aynı tabloda resmedebiliyorsunuz. Teknolojinin bu kadar gelişmesiyle beraber, fotoğraf ile bitkinin birçok detayını çok güzel bir şekilde görüntüleyebiliyorsunuz, ancak bitkinin bütün kısımlarını aynı anda, aynı netlikte fotoğrafını çekemiyorsunuz. Bitki resmi ile, bitkinin, tohumdan çiçeğe, çiçekten meyveye kadar bütün yaşam sürecini aynı tablo üzerinde resmedebilirsiniz. Çiçeğin ya da gerekli kısımlarının kesitini alarak tablonuza ekleyebilirsiniz. Fotoğrafla, bitkinin her kısmını aynı netlikte görüntüleyemezken, resim ile bunu çok güzel ifade edebilirsiniz. Uzun çalışmalar gerektiren resim bilimsel ve görsel açıdan büyük önem ve değer taşıyor.
![]() |
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde düzenlenen Bitki ressamlığı Kursu |
Hangi ülkede daha çok rastladınız bu meslekten insanlara?
Çalıştığım projelerden dolayı, yılın uzunca bir zamanını İngiltere ve İskoçya’da geçiriyorum. Oralardaki çalışmaları yakından takip edebiliyorum ve bazı ressamlarla çalışma fırsatı bulabiliyorum. Mesleğin hakkını veren ressamlar, kurumlar, kuruluşlar mevcut. Baktığınız her yerde bu işin başka bir şeklini görebiliyorsunuz. Profesyonel ya da amatör olarak ilgilenen çok fazla. Bu işi yapanlara, bitki resimlerine olan ilgi de bir hayli fazla. İnanılmaz kaynak ve kitap bulma lüksünüz var. Amerika ve Avusturalya gibi ülkelerde de bu mesleğe ilgi çok yüksek. Avrupa’da da bunun harika örneklerini görebiliyorsunuz. Bizim ülkemizdeki bitki sayısı, bu ülkelere oranla çok daha fazla. İnanılmaz bir bitki çeşitliliğimiz var. Bitki Ressamlığı mesleği Türkiye’de yeni yeni yeşermekte. İnanıyorum ki zamanla Türkiye’nin harika bitkilerini resmeden birçok ressamımız olacaktır.
![]() |
Acı Çiğdem – Colchium variegatum |
Şu anda nerede çalışıyorsunuz?
Bu alanda Türkiye’ye kazandırdığınız ödüllerinizi anlatır mısınız?
Bu konu ile ilgili dünyanın birçok yerinde yarışmalar düzenlenmektedir. En önemlilerinden biri Kraliyet Bahçıvanlık Topluluğu (Royal Horticulture Society) RHS‘nin Londra’da düzenlediği yarışmadır. Yaklaşık 20 yıldır düzenlenen bu yarışmaya dünyanın birçok yerinden ressamlar, en az sekiz çalışmasıyla katılmaktadırlar. Ben de 2010 yılında katılma fırsatı buldum ve altın madalya ile ödüllendirildim. Ayrıca yaptığım ‘Maymun Çıkmaz Ağacı (Araucaria Araucana) resmi, serginin en iyi resmi ödülünü aldı. Yarışmanın en genç ressamı olarak orada bulunmak, ilk defa katıldığım yarışmada iki ödül birden almak çok heyecan vericiydi. Yine en az sekiz resimle katılmanız gereken Edinburgh’taki BISCOT adlı yarışmada 2009’da gümüş madalya, 2011’de altın madalya alarak “Serginin en iyi resmi” seçildim. Şu ana kadar sadece iki kişiye nasip olan “Mary Mendum” ödülünü kazandım. Bu yarışmaların ikisine de hazırladığım Şili bitkilerinin resimleri ile katıldım. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin Soğanlı Bitkilerinden oluşan çalışmalarımla katılmak istiyorum.
![]() |
Morbaş – Muscari adilii |
Sadece sizin resmettiğiniz nadir bitkiler var mı? Hangileri?
İstanbul’un bitkilerinden resmettikleriniz oldu mu?
İstanbul’un şahane botanik bahçesi Nezahat Gökyiğit’den de bahseder misiniz?
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB), Ali Nihat Gökyiğit Vakfı’nın (ANG Vakfı) genelde biyolojik çeşitliliğin, özelde bitki çeşitliliğinin hayati önemi, korunması ve tanıtılması amacıyla gerçekleştirdiği toplumsal bir faaliyettir. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, 1995 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi Nezahat Gökyiğit adına hatıra parkı oluşturulmak amacıyla kuruldu. Başlangıçta “hatıra parkı” amacına yönelik bir bitkilendirme ve ağaçlandırma planıydı. Daha sonra amaç değiştirilerek, bir botanik bahçesi olma yolunda çalışmalara başlandı. Bahçe 2002 yılında halkın ziyaretine açıldı ve 2003 yılında adı Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi olarak değiştirildi. Botanik bahçesindeki koleksiyon sayısı günden güne artıyor. “Türkiye’nin Meşeleri”, “NGBB’nin Doğal ve Arsız Florası”, “Türkiye’nin Soğanlı Bitkileri”, “Türkiye’nin Tıbbi ve Itri Bitkileri”, “Türkiye’nin Kaybolmaya Yüz Tutmuş Meyveleri”, “Kurak ve Çorak Bahçe” çalışmaları ile tehdit altındaki bitkilerin korunmasına yönelik çalışmalar bilimsel çabanın birer parçası olarak NGBB projesine dahil edilmiştir.
Eğitim ve öğretim konusunda, çeşitli konularda halka ulaşmaya çalışan bir enstütü sıfatındadır. Çeşitli konularda atölye çalışmaları, seminerler ve kurslar düzenleyerek halkın botaniğe olan ilgisini ve bu konudaki bilgi seviyelerini artırmayı hedeflemiştir. Bitki ressamlığı kursları da bunun bir parçasıdır. Uzun zamandır bu harika ortamda düzenlediğimiz kurslar sayesinde birçok kişiye ulaşma ve bu konuda bildiklerimizi aktarma fırsatı bulabildik. Artan ilgiyle, bu alandaki kurslarımızın sayısını ve çeşitliliğini de artırmayı hedefliyoruz.
Babanız Adil Güner’i ve çocukluğunuzda bitkilerle maceralarınızı anlatmanızı istesem…
Doğrudur herhalde. Annem hep şarkılar söylerdi evde çiçeklerini sularken yada başka işlerini yaparken. İnanılmaz bir yeteneğe sahip bitki yetiştirmek konusunda. Yemyeşil orman yapardı evimizin her köşesini. Bitkileri yaşam enerjisini annemin söylediği şarkılardan alıyordu büyük ihtimal…
![]() |
Cyclamen cilicium |
Ya sevgi ve çiçek? Aşık olduğunuz bitkiler var mı?
ışık üstat sizin gibi bir sanatçının varlığından haberdar olmak beni çok mutlu etti ama sizi bu kadar geç keşfettiğim için üzüldüm
ben kendimde ziraat mühendisiyim ve hayatta beni bitkiler ve doğa kadar mutlu eden rahatlatan birşey yok :))
harika bir söyleşi